Kraliyet Dörtlüsü adı bahşedilen dört iyi iyi kalpli kişinin efsaneleşmesinin ardına geride bıraktıkları kehanet gününün gelip çatmasını ve bunun sonucunda da ortaya meydana çıkan kaosu anlatan 4k film formatlı ve dublajlı A World of Worlds filmi Kraliyet Dörtlüsünün baştan başka bir gezegende başka kişiler olarak doğmasını ve onları arayan kişilerin hikâyelerini konu almaktadır.
Çok uzun bir zaman önce ve Ressear isimli diğer bir gezegende kendilerine Kraliyet Dörtlüsü adı verilen dört iyi kalpli birey bu gezegeni korkunç büyücüden kurtarmayı başarmışlardır. Kraliyet Dörtlüsü bu korkunç büyücüyü yerin altında bir yerlere sonsuza dek hapsederler ve arkalarında yalnızca bir efsane bırakırlar. Efsaneye göre gün geldiğince bu dört cesur kalp Ressear gezegeninin onlara ihtiyacı olduğunda Öz Taşında saklanan ruhları sayesinde yeniden başka bedenlerde doğacak ve gezegenin yardımına her tarafta koşacaklardır.
Efsane nesilden nesile geçer ve Ressear gezegeni daima kolaylık içinde yaşayacaklarına inandıkları vakit her yerde olanlar olur. Kötü Efsuncu bir şekilde yerin altından kurtulmayı başarmış ve her tarafta bu gezegene dehşet saçmaya başlamıştır. Ama efsanede olduğu gibi bu sefer Kraliyet Dörtlüsü onları kurtarmak için geri gelmemişlerdir. Bu sırada korkunç efsuncu Sil tabi hizmetkarları ile birlikte gördüğü her yere saldırıyor ve değil ediyordu. Ama gezegenin basit basit pes etmeye niyeti yoktu ve civar şehirler ile komutanları Sil’e karşısında savaşmak için bir araya geliyorlardı. Direnişçi şehirlerden Merc’in komutanı Sofia ise ayrıca bu direnişe katılmakta hem de Kraliyet Dörtlüsünü bulmak için yol almaktaydı.
Sofia her yere bakmıştı yani kendi gezeninde her yere! Sonunda Dünya gezegenine bakmayı düşünce eden Sofia hemencecik Kraliyet Dörtlüsünden bir tanesini bulmayı başarmıştı. Kraliyet Dörtlüsünden bir birey Dünya gezegeninde yaşamış ve gayet banal millet arasında yer alan bir kişiydi. Sofia bir kişiyi bile bulduğuna fazla sevinmişti ve bu bir birey bile direnişçilerle birlik olursa Korkunç Efsuncu Sil’i alt etmeye yeter diye düşünmekteydi. Acaba Sofia bu düşüncesinde haklı mıydı, yoksa Kraliyet Dörtlüsünden yalnızca bir birey bu işi yapmaya tatmin edici güce sahip değil miydi?